12 Eylül 2010 Pazar

Kayserispor 2 - 0 Fenerbahçe | Aykut Kocaman Üzerine..

Fenerbahçe ''bence'' şu dönemlerde dönebileceği en keskin virajlardan birine çıkıyordu ve benim gidişatı gözlemlemem açısından en iyi fırsat buydu.
Alex'i sahada görüp Mehmet Topuz'u sağ kanatta görünce kafamda artık çok net bir düşüncenin belirdiğini anladım. Aykut Hoca'nın isteğiyle aldığı ve çok şeyler beklediği Dia eğer hala daha yedek kulübesine mahkum ve orta bölgede sağ kanattan çok daha iyi oynayan Mehmet sağ kanatta oynuyorsa bunun tek bir açıklaması vardır :
Aykut Hoca medyadan gelen sesleri gerçekten çok umursuyor ve Alex'i de bu uğurda, acemice yiyecek. Ben sonuna kadar arkasında olduğum bir kişiye nasıl bunları söylerim? Eğer bu kadar basit ve gözle görülür bir şeyi taraftarın anlayacağı biçimde ve acemice yaparsa söylerim. Gördüğüm yanlışı saklama gibi bir özelliğim hiç bir zaman olmadı. Ya Alex'i oynatmazsın ya da sahaya sürüp değişiklik yapmaya zorlayacak şekilde bir takım kurmazsın. Alex'i çıkaracağını daha maç başında beraber izlediğimiz arkadaşıma söyledim çünkü Aykut'un yapmak istediği şey o kadar açıktı ki..


Maçın başlama düdüğüyle beraber Fenerbahçe, yine ve yeniden isteksiz, hareket etmeyen futboluna devam ediyordu. Neyin yorumunu yapayım ki?

Dakikalar ilerledikçe garip bir şekilde şu güne kadar gelen süreçteki tüm hayatımı düşündüm. Bir şeyi net olarak söyleyebiliyorum ; benim en büyük tutkum Fenerbahçe olmuş. Evet basketbolu çok yakından takip ediyorum, futbolu seviyorum ama Fenerbahçe ayrı bir yerde ve ciddi şekilde sinir sistemimi etkiliyor. Misafirliğe gitmişiz, ben millete bağırıp çağırıyorum, suratım düşüyor, hayat berbat vs..

Yirmi senedir yaptığımız çeyrek final ve derbi galibyetleri dışında, ''Fenerbahçe bu sene ne oynuyor be arkadaş'' dediğim bir sene hatırlamıyorum. Hep anlık mutluluklar, hep anlık sevinçler. Galatasaray galibiyetleriyle, en yakın arkadaşlarım tarafından dalga geçilememekle yetindim hep, bunca senenin özeti bu sanırım.

Bu nasıl büyüklük? ''Büyüğüz biz, çok büyüğüz!'' laflarını duymaya başlayalı neredeyse dokuz sene oldu. Babam o arada deplasmanlara gitti, ses tellerini kopardı. Ben pencereden bakıp, ağlayıp, O'na özenirdim hep. Babam futboldan soğudu, ben O'nun yerini daha beter aldım. Hep uyardı, hep söyledi. ''Fenerbahçe bu, adamı kanser eder, uğraşma'' dedi de ben dinler miyim? Her yenildiğinde daha bi' hırsla gittim, her kaybettiğinde daha bi' savundum takımı.

Böylesi de zevkli geliyordu aslında, tutkuyla bağlandıysan bir şeye, bunları yapmak hep zevkli gelir adama.

Şimdi ne oldu? Büyüklük nidaları duyduğumuz takım o dokuz sene içerisinde sadece bir kez çeyrek final görebildi. Başka da hiçbir şey yok. Ligi bile domine edemiyoruz. Her sene yamalı kadrolar, sözde revizyon..

Bu sene, belki de tarihin en ideal kadrolarından biri, bakın en iyi demiyorum ama en ideal kadrolarından biri. Tam mı? Hayır. Yine ön libero eksik, yani tamamı düzgün bir kadroyu kimse bekleyemez oldu ama en azından tama en yakın olan kadro. Fenerbahçe'nin içinden gelmiş bir adam. Arkasında milyonlarca taraftar.

Peki devamı? Takımın geç toparlanması, şuursuzca yaratılan Alex sorunu, Cristian isimli futbolcuda yapılan gereksiz inat ve adalet terazisinin şaşması ve sonunda en büyüğü bu yükü omuzundan yavaşça kaydırmak..

Aykut Hoca'nın her daim arkasındayım ve takımı yönetme vasfı düşük diyenlere de katılmıyorum ancak sen Fenerbahçe takımının başına geliyorsan, Kayseri'ye bir tane dahi yedek stoper götürmeme gibi bir yanlış yapamazsın. Hem de göbeğinde oynayan adam henüz yeni gelmişse. Alex'i bu denli medya gazıyla yıpratamazsın.

Evet sakatlıklar, cezalılar, şanssızlıklar oldu ama bunların karşısında durabiliyorsan eğer yerin sağlam olur zaten.

Trabzonspor maçında Alex'i sahada görmeyince ''İşte budur'' demiştim. Maça göre taktik uygulayan bir hocamız oldu. Maçın sonrasında gelen ''Diğer maç için dinlendirdik'' yorumu ise beni biraz germişti.

Sanırım Aykut Hoca kriz yönetimini çok iyi beceremiyor. Bunun için beklemekten başka bir şansımız var mı? Yok.

Ya bu gömleği taşımayı, sene başından beri söylediğim şekilde öğrenecek ya da bundan böyle Fenerbahçe'ye yerli bir teknik adam gelemeyecek.

Esen kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder