8 Aralık 2009 Salı

‘ başladı ‘ bu bir araştırma yazısıdır ...!!!


adetim değildir aslında,

karşı – yaka’nın takımlarının diğer maçlarını yazıp çizmek…

ama bugün yazıp çizmek gerek diye düşündüm…

öyle ya,

aziz başkan’ın eskişehir malubiyeti sonrası yaptığı çıkıştan sonra,

gs – ibb maçı’nın ne olacağı,

gs’nin ne yapacağı

a.avcı ve takımı’nın nasıl bir mücadele sergileyeceği

ve

asıl önemlisi de,

maçın hakemi h.göcek’in nasıl bir yönetim sergileyeceğini merak etmiştim…

bugün lig tv.de maraton’un tekrarını yeniden ve gayet objektif bir gözle izlemeye çalıştım,

buyurun size dün akşamın çok önemli tesbitleri…

posalar ayıklanıp,

süzgeçten geçince,meydana çıkan tablo neanlatmak istediğimizi net olarak ortaya koyacaktır.



öncelikle,

alışmamış dötde don durmaz diyelim…

ibb’nin uzun yıllardır,önemli oyuncularından yoksun olduğu halde,

maçın son 20 dk.sında kıpırdanıp,belki de tek pozisyondan golü bulup,

1 puanı apartması,

teknik direktör a.avcı’nın gol sonrası saha kenarındaki sevinci,

futbolcuların şaşkın ve bir o kadar da doğal kenar sevinci,

hem tribünleri,hem gs.li futbolcuları çılgına çevirdi…

elini kolunu sallayarak her ibb.maçını kazanmaya alışmış gs.li futbolcu ve taraftar

hakem,h.göcek’in adil ve tarafsız maç yönetmesini ( ev sahibine tölerans gösterdi o ayrı )

içlerine pek sindiremediler…

öyle ya,

rakip ibb olunca,3 puan garanti,

kendini sıkmaya ne gerek var,

bir hafta dinlenmek,kendini nadasa bırakmak daha akıllıca değil mi ?

eh geçen yıllara baktığımızda teoride doğru,

tipik bir gs.camiası stratejisi…

ama

cumartesi akşamı,aziz başkan’ın birsürü gözden kaçan ve kaçırılan gerçeğe

parmak sallaması,baltayı gömdüğü yerden çıkartıp ortalık yere indirmesi

hesaba katılmadı anlaşılan …!!!


demek ki neymiş ???


maçın hakemi adil olursa,

formanın rengine göre değil de,

futbolun kurallarına ve ahlaki değerlere göre kararlarını verirse,

işin şekli şemali değişirmiş …!!!


dün akşam ki gs – ibb maçı + maç sonucu + hakem yönetimi,

aziz başkan’ın cumartesi akşamı anlatmak istediğinin canlı örneğidir…


gs takımı mücadele etmemiş olabilir,

ancak,

maçı kazanabilecek net pozisyonlar üretmişlerdir,

maçın son saniyelerine de 1-0 önde girmişlerdir…

ibb.takımı,

70 dk.sahada hiçbir varlık gösterememiştir,

pozisyon üretememiş,yalnızca katı bir savunma yaparak maçı 1 – 0 da tutmuştur.

maçın son saniyelerinde ibb.lehine verilen faul maçın belki de en önemli kararıdır…

hakem h.göcek o pozisyona devam deseydi kimin sesi çıkabilirdi… ???

ve sonrasında ki tek pozisyon ve ibb.nin gelen golü …!!!

demek ki neymiş ?

maçın hakemi’nin çaldığı ya da çalmadığı – çalamadığı düdükler,

maçın sonucuna direk olarak etki ediyormuş …!!!



şimdi geçelim maçın pozisyonlarına …!!!


bakın bakalım feryad-ı figan edenler,

bu tür maçlara ne kadar hazırlıklıymış ???


* henüz 5.dakika’da ibb.nin çok önemli bir atağı,yan hakem’in yanlış ofsayt bayrağı sebebi ile kesildi…

ofsayt’da gözüken futbolcu topla oynamadığı için,aradan çıkan diğer futbolcu ofsayt değildi,

yan hakem acele bir kararla bayrağını kaldırdı.

* maçın 27.dakikasında barış özbek’in,efe’yi arkadan çekmesine faul veren h.göcek,net sarı kartı göstermeyerek,
barış özbek’in gelecek hafta kart cezalısı durumuna düşmesini engelledi.

* arkasına ekleyeli hemen,maçın 62.dakikasında pozisyon gereği yerde kalan barış özbek,devam kararı sonrası
yerde yatmaya devam ederken,topun kendisine gelmesinden sonra hem topu kovalamaya başladı hemde hakem h.göcek’in peşine düştü,
bu hareketlere de hakem h.göcek kayıtsız kaldı.

her iki pozisyonda da göz önüne alındığında,kartlar çıksaydı,b.özbek’in ilk sarı kart da haftaya cezalı
duruma düşmesi,ikinci sarı kart sonrası da çift sarıdan oyundan ihraç edilmesi ve en az 2 maç ceza alması gerekiyordu.

* 90 + 2 ‘de kewell’in ,cesario ve rızvan ile girdiği mücadele sonrası hakem h.göcek’in verdiği karar hatalıydı,

* 90 + 4’de gelen gol sonrası,gs.li m.sarp’ın ,
formasına açtığı xxl degaje,ardından ettiği küfürler ve son olarak da maçın bitiş düdüğü ile birlikte hakem h.göcek’e gerek fiili gerekse sözlü saldırısı h.göcek tarafından görmezden gelindi



şimdi,

pozisyonun içinde olduğu halde h.göcek’in verdiği karar ve sonrasında kewell’e gösterdiği kart,dün ve bugün yaşananların tek sebebidir …!!!

bu pozisyonun ardına sığınılarak takiye başlamıştır…!!!

o korner verilse maç bitecektir …!!!

- eee verilmedi kardeşim,ne olacak ? bjk - fenerbahçe maçında da g.gönül'ün i.üzülmez tarafından düşürülmesine penaltı çalınsaydı,maçın şekli çok farklı olabilirdi ?

neyse,dedik ya bunları bekliyoruz,

bu yazımın sebebi bunu ortaya koymak zaten ...!!!



işte maçın konuşmaya değer pozisyonları bunlar…!!!


gs.camiası,medyası,anlı şanlı köşe yazarlarımız kim var kim yok h.göcek’in kötü yönetim gösterdiği konusunda hemfikir 

bende aynı görüşteyim,h.göcek her şeye rağmen kötü yönetim göstermiş…

taktir haklarını evsahibi takımdan yana kullandığı alenen ortada…

ama bizler bukadarına da rağzıyız 


devam edelim…


maçın bitiş düdüğü ile birlikte gs.li futbolcuların h.göcek’in üzerine yürümeleri,

özellikle m.sarp’ın formasına açtığı degaje sonrası h.göcek’e saldırması ve neler söylediği ?

gs.taraftarının h.göcek ve mhk başkanı oğuz sarvan’a galiz küfürleri,

sayaha atılan koltuklar,

gözden kaçtı – kaçırıldı…


maçın bitiminden sonra,

gs.spor klübü basın sözcüsü prof.m.helvacı’ya stad çıkışı basın mensupları tarafından sorulan birkaç soru,

* a.yıldırım’ın dünkü maç sonrası beyanatları bugünkü maçın sonucuna ve hakem.h.göcek’in kararlarına etki etmişmidir ?

* a.yıldırım’ın kulüpler birliğinden istifası ligin gidişatına etki eder mi ?

* bugünkü maçın ardından federasyona protesto yazısı yazmayı düşünüyormusunuz ?

prof.m.helvacı bu soruların hepsine makul ve mantıklı cevaplar verdi,konumuz onun ne dediği değil zaten,

bizler olayın arkasına bakmayı bileceğiz daima ...!!!



sorulan sorulara baktığınızda ne yapılmak istendiği açıkça ortadadır …!!!

gs.medyası üzerine düşeni yapmaya başlamıştır…

çanak sorularla Fenerbahçe karşı cephesi tetiklenmekte + cephe oluşturulmakta,Fenerbahçe ve aziz başkan'a karşı kışkırtma,hedef gösterme,puan kaybının

arkasındaki ismin aziz başkan olduğu safsatasının altı çizilmektedir...

satır arasına fanatik yazarı gs klübü’nün,denge sağlamak ve hasan ali’nin dieti olarak oraya yerleştirdiği yalçın dümer’in yazısına,
özellikle de son 4 satıra bir göz atılmasını eklemek istiyorum …!!!

yazının başlığı ‘ hakem istemiş ‘ …!!!


a.avcı’nın demeci …

ne olmuş korner verilmemişse ? ne var bu maçta Allah aşkına yaw ? bizim emeğimiz neden göz ardı ediliyor ?
bu maçta ne var ? hangi karar hatalı ?

yaaaa sn.a.avcı,

gün gelir devran döner,hesap döner sap döner,

senin emeğinde böyle uçar gider …!!!

bunların dışında,

beklediğim gibi a.polat ve kurmaylarından ses yok…

sebep mi ?

çünkü,kavganın içinde olmayacaklar dedik ya…

onlar,perdenin arkasından kuklalarını oynatacaklar…

savaşmayacaklar,

kendilerinin içinde olmadığı ama Fenerbahçe’nin merkezinde olduğu bir savaşın fitillerini ateşleyecekler…!!!


gelelim ibb.başkanı sn.göksel gümüşdağ’ın maç sonrası açıklamalarına…

ibb.spor web sitesinden aldım,

noktasına dokunmadan aynen koyuyorum ve özellikle bold olarak gözünüze soktuğum satırları

okumanızı tavsiye ediyorum …!!!


gümüşdağ, " hedefimize ulaştık "


karşılaşma sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan kulüp başkanımız göksel gümüşdağ,

galatasaray karşısında hedeflerine ulaştıklarını bildirdi.

kulüp başkanımız göksel gümüşdağ,

maç öncesi yaptığı açıklamalarda buradan puanla ayrılmak istediğini söylediğini hatırlatarak,

' en az 1 puan için gelmiştik, bu kadar eksiğe rağmen oyuncularımızın sahaya ruhlarını koyarak mücadele etmesi bizi mutlu etti,

ben hakemin de genel anlamda iyi maç yönettiğini düşünüyorum.

şimdi önümüzde kayserispor maçı var ve oradan da puanla ayrılıp hedefimizde devam etmek istiyoruz ' diye konuştu.


kulüpler birliği başkanvekilliği görevini de yapan gümüşdağ,


yıldırım`ın başkanlığı bıraktığını açıklamasıyla ilgili olarak da,

' çarşamba günü bir toplantımız olacak,

bugün birçok kulüp başkanı aradı, aziz yıldırım`ı ikna edeceğimizi düşünüyorum,

aziz bey geldiğinden beri inanılmaz çalışmalar oldu,

Türk Sporuna vereceği daha çok şey var,

kulüp başkanlarının çoğundan aziz bey'in bırakmaması yönünde telefon aldım,

kendisi ikna olur mu bilmiyorum ' dedi....



NOT : bu demecin a.yıldırım'ın klüpler birliği başkanlığından istifa etmesi ilgili kısmına yazacağım ve bir o kadarda soracağım soru var kiiii,

ama sabahtan beri yoruldum ve birazda bıktım açıkçası...

yanlızca şunu soruyorum,gerisine sizler devam edin ...!!!


burnunuz yıllardır b....tan çıkmıyordu,

klavuz değişince,

ne / neler değişti ey klüp başkanları ???


A Ç I K L A S A N I Z A ...!!!




son olarak,

maraton’da e.toroğlu hakem kararlarının sorgulanması konusunda konuşurken,

şimdi,tamda bu konuya uyan bir fıkra var,

nüfus müdür’ü fıkrası,

ama olmaz şimdi falan derken,

ş.büyüka atladı,

aman hocam biliyorum o fıkrayı,sakın ha falan diyerek toroğluna müdahale etti…

merak ettim tabi şu fıkrayı ve araştırdım netten…

ve

son yıllarda okuduğum en muhteşem fıkra …!!!

siz siz olun bir nüfus müdürü’ne asla bulaşmayın hihi


' nüfus müdürü '

bir ilçede göreve yeni başlayan kaymakam için bir parti verilecektir,

ama sürekli ertelenir,

kaymakam yazı işleri müdürüne sorar ;

- ne oldu şu koktey?

- müdür ise ;

- ‘ efendim nüfus müdürü’nün izne ayrılmasın bekliyoruz da ’ der,

kaymakam merakla ;

- ‘ neden ki ? ‘ der,

müdür ;

- ‘ efendim,nüfus müdürü sarhoş olunca çok küfürlü konuşur,size karşı ayıp olur şimdi ' der,

kaymakam,

- ’ olsun ben de hoş karşılarım canını sıkma ‘ der,

çaresiz koktey yapılır ve herkes sarhoştur bizim nüfus müdür’ü kaymakamın yanına gelir

ve

’ kaymakamım ben sizin kaynananızı z…………rim ‘der

kaymakam şaşırır ve,

- ‘ benim kaynanam çok yaşlı ama ' der,

nüfus müdür ise,

- ‘ olsun ben nüfus müdürü değimliyim ? ‘

- ‘ yaşını küçültür öyle z………rim ‘ der…


hihi ok hihi ok hihi

bazı fıkraları fazla sansürleyemessiniz,

orjinalinin tadını asla vermez ...!!!

ayrıca,

her saat ve her yerde duyduğumuz ve duyabileceğimiz cümleleri yazmanında sakıncası olmamalı diye düşünüyorum...

millet olarak heryanımız oynuyor zaten,

bırakalım da kelimeler saf kalsın...

an azından,

onlar gerçek göz kırp



sevgi,saydı ...


m.ural

07.12.2009

6 Aralık 2009 Pazar

DELİ YETERSİZLİĞİ

Muhakkak böyle bir sorun var bu ülkede. Yeterince deli olmadığı varsayılmış olacak ki, milleti delirtmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu meselenin Fenerbahçe ayağını bizzat Fenerbahçe Futbol Takımı yürütüyor.
25-30 milyon taraftarı olduğu varsayılırsa, proje kısa zamanda başarıya ulaşır.

Yardımcı etkenler de var tabi. Bizatihi hakem camiası mesela…
Yalnız burada tuhaf bir durum söz konusu…
Bu ülke insanı düşene acır, yardım eli uzatır. Bunlarda o da yok.
Zevkten dört köşe olmuş halde oh çektiklerine eminim, nerede yetişmiş bunlar acaba?
Kimler yetiştirmiş?
Nasıl yetiştirmiş?

Takım zaten kötü, yerlerde sürünüyor, onlar vurmaya devam ediyor. Savaşta düşmana yapılmaz.

Haliyle deli sayısı hızla artmaya devam ediyor. Mesela ben…

Aziz Yıldırım istifa ediyor, kötü gidişin üstünü örtmek için diyorlar. Etmese, devam etse kulübün haklarını korumuyor oluyor. İki görüşte aport esasında, ezber işler. Yani çıkış yok. Ne yaparsan yap konuşacak birileri var. Konu futbol olunca çok doğal aslına bakarsanız…

Öyleyse işin o tarafını bırakıp, kafaya takmayıp çözüm üretmeye uğraşacaksın. Aksi halde Fenerbahçeli taraftarlar arasında deli sayısı hızla artmaya devam edecek, ediyor.

Herkes farkında, biliyor, anlıyor ama görünmez güçler sırıtarak işini hallediyor. Bakın mesela, siz ne zaman puanlar birbirine yakınken ve düşüşte bir Galatasaray varken, çıkışta bir Fenerbahçe gördünüz? İstisna sezonlar hariç göremezsiniz. Özellikle futbol bir endüstriye dönüştüğünden beri imkânsız…

Şimdi buradan, bizlerin de, Aziz Yıldırım’ın da şunu anlaması gerekiyor, bu görünmez güçleri görünür hale getireceksin. Üstüne boya mı atarsın, ne yaparsın bilmiyorum ama görünür kılmak işin başı.

Senin takımın görüntüde istediği kadar iyi olsun, sonuçta bir futbol takımı ve ülkenin şartları belli. Kurabileceğin takımın da bir sınırı var. Çürük yumurtaları temizleyip yoluna devam etmen gerekiyor. Ama temizlemeyi atlamayacaksın. Yanlışta istikrar aramayacaksın.

Görüldüğü üzere iki temel nokta var. İyi takım kuracaksın ve disiplini elden bırakmayacaksın, görünmez güçleri görünür kılacaksın.

Yani, ültimatom vermekle olmaz bu işler. Köküne kibrit çakacaksın. Benzin dökmeyi de unutmayacaksın.

Bu ülkede hakemlerin nasıl yetiştiğini bilmiyor mu Aziz Yıldırım? Sen bilmiyor musun sayın okuyucu? Tamam, birileri kulağının üstüne yatıyor, biliyoruz. Ama sen de bunların kulak üstü tavrını biliyorsun. Öyleyse işe oradan başlayacaksın.

Sırf yakışıklı diye hakem yapılan adamların foyasını ortaya çıkaracak, herkesin duymasını, bilmesini sağlayacaksın. Halis Özkahya, M.K Abitoğlu, Fırat Aydınus ve bu kategoriye girmese de başka nedenlerle hakem olmuş Bünyamin Gezer, Tolga Özkalfa, Kuddusi Müftüoğlu hakemlik yaptığı sürece ne bekleyebilirsin.

Bu adamlar taa temelden yetiştirilirken müdahale edeceksin.

Bak, onlar nasıl müdahil oluyor bu işlere. Sen de olacaksın. Senin tarafında olsunlar diye değil, adalet dağıtsınlar diye, kaypaklık onlarda kalsın. Biz dürüst olalım. Ama bunu da yapalım Aziz Başkan.

Federasyon ve kurullarına adam sokmakla da olmaz bu işler. O kurulların başına adam koyacaksın.

Bak, adam İlhan Helvacı’yı nasıl da yerleştirmiş oraya. Üstelik adam bir başkasının üzerinden yapıyor bu işi. Bir gazeteci bunu yazıyor, sonra fıss… Senelerce Türker Aslan’ı izlemedik mi bu filmin başrolünde. İşte böyle olacaksın. Ama oraya adam koydun mu, Kemal Dinçer gibisini koyacaksın.

Bunları yaptın mı? O zaman üzülmezsin, biz de deli nüfusunun artmasına katkıda bulunmayız.

İyi de bu takıma ruh lazım, o nasıl olacak?

Çok kolay, ruhu olan adam transfer edersen, takımın da ruhu olur. Ruhu olan adamları idare etmek için de ruhu olan bir teknik adam alacaksın. Onların tepesine de ruhu olan birini koydun mu, keyfine bakarsın. Kazanırsın, kaybedersin ama keyif alırsın.

Dönelim şu anki duruma.
Görünürde kaybedilmiş bir şey var mı? Yok.
Peki, umudu olan var mı? Polyanna hariç o da yok.

Takımın kadrosu yeterli mi? Forvet hariç bu ligi götürür.
Öyleyse devre arasında iyi bir forvet alacaksın.

Bu federasyonu ve bu kurulları da şu anda değiştiremeyeceğine göre, üzerlerinde baskı kuracaksın. Bunun için medyayı kullanacaksın.

Adamlar ne güzel kullanıyor işte, sen de kullanacaksın. Bak Şansal’a, bak ******’a.

Ama bu takımı da, ikilik yaratan adamlardan, sahada mücadele etmeyen adamlardan temizleyeceksin.


Aksi halde “deli yetersizliği” diye bir şey kalmaz.

Hepimiz mutlu, mesut bayramlarla geçiririz günlerimizi.

Serkan SAĞLAM

serkan@sarılacicubuklu.com