6 Aralık 2009 Pazar

DELİ YETERSİZLİĞİ

Muhakkak böyle bir sorun var bu ülkede. Yeterince deli olmadığı varsayılmış olacak ki, milleti delirtmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu meselenin Fenerbahçe ayağını bizzat Fenerbahçe Futbol Takımı yürütüyor.
25-30 milyon taraftarı olduğu varsayılırsa, proje kısa zamanda başarıya ulaşır.

Yardımcı etkenler de var tabi. Bizatihi hakem camiası mesela…
Yalnız burada tuhaf bir durum söz konusu…
Bu ülke insanı düşene acır, yardım eli uzatır. Bunlarda o da yok.
Zevkten dört köşe olmuş halde oh çektiklerine eminim, nerede yetişmiş bunlar acaba?
Kimler yetiştirmiş?
Nasıl yetiştirmiş?

Takım zaten kötü, yerlerde sürünüyor, onlar vurmaya devam ediyor. Savaşta düşmana yapılmaz.

Haliyle deli sayısı hızla artmaya devam ediyor. Mesela ben…

Aziz Yıldırım istifa ediyor, kötü gidişin üstünü örtmek için diyorlar. Etmese, devam etse kulübün haklarını korumuyor oluyor. İki görüşte aport esasında, ezber işler. Yani çıkış yok. Ne yaparsan yap konuşacak birileri var. Konu futbol olunca çok doğal aslına bakarsanız…

Öyleyse işin o tarafını bırakıp, kafaya takmayıp çözüm üretmeye uğraşacaksın. Aksi halde Fenerbahçeli taraftarlar arasında deli sayısı hızla artmaya devam edecek, ediyor.

Herkes farkında, biliyor, anlıyor ama görünmez güçler sırıtarak işini hallediyor. Bakın mesela, siz ne zaman puanlar birbirine yakınken ve düşüşte bir Galatasaray varken, çıkışta bir Fenerbahçe gördünüz? İstisna sezonlar hariç göremezsiniz. Özellikle futbol bir endüstriye dönüştüğünden beri imkânsız…

Şimdi buradan, bizlerin de, Aziz Yıldırım’ın da şunu anlaması gerekiyor, bu görünmez güçleri görünür hale getireceksin. Üstüne boya mı atarsın, ne yaparsın bilmiyorum ama görünür kılmak işin başı.

Senin takımın görüntüde istediği kadar iyi olsun, sonuçta bir futbol takımı ve ülkenin şartları belli. Kurabileceğin takımın da bir sınırı var. Çürük yumurtaları temizleyip yoluna devam etmen gerekiyor. Ama temizlemeyi atlamayacaksın. Yanlışta istikrar aramayacaksın.

Görüldüğü üzere iki temel nokta var. İyi takım kuracaksın ve disiplini elden bırakmayacaksın, görünmez güçleri görünür kılacaksın.

Yani, ültimatom vermekle olmaz bu işler. Köküne kibrit çakacaksın. Benzin dökmeyi de unutmayacaksın.

Bu ülkede hakemlerin nasıl yetiştiğini bilmiyor mu Aziz Yıldırım? Sen bilmiyor musun sayın okuyucu? Tamam, birileri kulağının üstüne yatıyor, biliyoruz. Ama sen de bunların kulak üstü tavrını biliyorsun. Öyleyse işe oradan başlayacaksın.

Sırf yakışıklı diye hakem yapılan adamların foyasını ortaya çıkaracak, herkesin duymasını, bilmesini sağlayacaksın. Halis Özkahya, M.K Abitoğlu, Fırat Aydınus ve bu kategoriye girmese de başka nedenlerle hakem olmuş Bünyamin Gezer, Tolga Özkalfa, Kuddusi Müftüoğlu hakemlik yaptığı sürece ne bekleyebilirsin.

Bu adamlar taa temelden yetiştirilirken müdahale edeceksin.

Bak, onlar nasıl müdahil oluyor bu işlere. Sen de olacaksın. Senin tarafında olsunlar diye değil, adalet dağıtsınlar diye, kaypaklık onlarda kalsın. Biz dürüst olalım. Ama bunu da yapalım Aziz Başkan.

Federasyon ve kurullarına adam sokmakla da olmaz bu işler. O kurulların başına adam koyacaksın.

Bak, adam İlhan Helvacı’yı nasıl da yerleştirmiş oraya. Üstelik adam bir başkasının üzerinden yapıyor bu işi. Bir gazeteci bunu yazıyor, sonra fıss… Senelerce Türker Aslan’ı izlemedik mi bu filmin başrolünde. İşte böyle olacaksın. Ama oraya adam koydun mu, Kemal Dinçer gibisini koyacaksın.

Bunları yaptın mı? O zaman üzülmezsin, biz de deli nüfusunun artmasına katkıda bulunmayız.

İyi de bu takıma ruh lazım, o nasıl olacak?

Çok kolay, ruhu olan adam transfer edersen, takımın da ruhu olur. Ruhu olan adamları idare etmek için de ruhu olan bir teknik adam alacaksın. Onların tepesine de ruhu olan birini koydun mu, keyfine bakarsın. Kazanırsın, kaybedersin ama keyif alırsın.

Dönelim şu anki duruma.
Görünürde kaybedilmiş bir şey var mı? Yok.
Peki, umudu olan var mı? Polyanna hariç o da yok.

Takımın kadrosu yeterli mi? Forvet hariç bu ligi götürür.
Öyleyse devre arasında iyi bir forvet alacaksın.

Bu federasyonu ve bu kurulları da şu anda değiştiremeyeceğine göre, üzerlerinde baskı kuracaksın. Bunun için medyayı kullanacaksın.

Adamlar ne güzel kullanıyor işte, sen de kullanacaksın. Bak Şansal’a, bak ******’a.

Ama bu takımı da, ikilik yaratan adamlardan, sahada mücadele etmeyen adamlardan temizleyeceksin.


Aksi halde “deli yetersizliği” diye bir şey kalmaz.

Hepimiz mutlu, mesut bayramlarla geçiririz günlerimizi.

Serkan SAĞLAM

serkan@sarılacicubuklu.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder