10 Eylül 2010 Cuma

Evet, ne diyorduk, endüstriyel futbol


Biz endüstri meslek lisesinde okurken yoktu bu bölüm.

Hangi bölüm?

Endüstriyel futbol işte.

Böyle robot falan yapıyorsun top oynuyorlar, o değil mi?

Bize uymaz kardeşim bunlar. Futbol etli kanlı canlı insanla oynanır.

Endüstri, teknoloji, sanayi makinenin ne işi var kardeşim futbolun içinde.

Çim saha, stat futbolcu, taraftar, hakem hepsi o kadar işte.

Robot “oley oley” bile çekemez.

Yok, ben kesinlikle karşıyım.

Tutturmuşsunuz bir endüstriyel futbol gidiyorsunuz.

Futbol sanayi mi kardeşim? Fabrika mı? Endüstri olsun içinde.

Futbol teknolojik mi yani? Güldürmeyin insanı. Endüstriymiş.

Aman efendim ne ilgisi var?

Globalleşme diyorum ben. Sponsorlar diyorum, reklam diyorum.

Milyonlarca döviz cinsinden para diyorum.

Futbol sevgisini paraya çevirme pazarı diyorum.

Tamam, anladım şimdi senin derdini.

Formada ki armanın önüne geçsin reklam diyorsun.

Maçlar şifreli kanaldan yayınlansın diyorsun.

Futbolu seviyorsan parasını öde diyorsun.

Kaybedenin dahi kazandığı bir sistem diyorsun.

Taraftardan başka herkesin kazandığı bir sistem diyorsun.

Afrika’yı doyuracak kadar transfer paraları diyorsun.

Ama bütün suç senin, yani taraftarın diyorsun.

Çünkü bu çılgınlığı senin talebin yarattı diyorsun.

Ve bu endüstrinin en ağır işçisi sensin diyorsun.

Tam olarak öyle değil, sen taraftarsın, takımını seviyorsun.

Kazanmak istiyorsun, kazanınca mutlu oluyorsun.

Neden sustun?

Endüstriyel futbolunuz da globalleşmenizde yerin dibine batsın.

Neyse aç şu televizyonu. Şimdi maç başlayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder