30 Ağustos 2010 Pazartesi

Fenerbahçe 4 - 2 Manisaspor Maç Değerlendirmesi


Yazılarımın formatını değiştirmeden madde madde yazmayı bırakıyorum, böyle daha iyi olacak diye düşündüm.

PAOK maçından sonra, hem de seyircisiz bir maçı gidip cafeden izleme gibi bir planım yoktu, evden internetten izleyecektim, artık ne kadar idare ederse. Sonra kuzenim aradı gel bizde izle diye, oraya gittim, kart bozuk, geri bize çıktık falan derken dakika 30 olmuş.


En başta Okan'ı kadroda görünce, ''Helal olsun sana Aykut'' diyebildim başka da bir şey değil. Santos'un da yabancı sınırından falan kesildiğini düşünmüyorum, O mesajı almıştır.


Açıkcası tempolu bir Fenerbahçe yoktu ama topa hakimdik. İlk yarı geçen sene 1-0 öne geçtiğimiz maçların sonrasındaki gibi durgun bitti, hiç sevmedim.


İkinci yarı başlarken Manisaspor'un gol atacağını hissetmeyen var mıydı bilmiyorum.. Sağlı sollu ortalar, duran toplar derken Manisa'nın golü geldi ve yine orta sonrasında yanlış pozisyon alma zaafımızdan kaynaklandı. Üzgünüm ama bu yediğimiz son gollerin çoğunda hatalı olan Lugano. Lugano garip bir şekilde hep geç form tutuyor, son senelerde bunu açıkca gözlemliyorum. Zaten ilk geldiği sene bir yöneticimizin açıklaması hala aklımdadır : ''Bu adamı uzun süredir izliyoruz, harika bir oyuncuydu, buraya geldi hala daha neden böyle oynuyor, anlayabilmiş değiliz.'' Lugano o sıralar da ilk başlarda çok eleştriliyordu hatırlarsanız..


Gol sonrası Alex'in takım için ne kadar önemli olduğunu gördük. En olmayacak zamanda bir şekilde öyle bir orta kesti ki, öne geçtik. Tüm yediğimiz baskı ve gol girişimleri de yalan oldu. Manisaspor taraftarı olsam sanırım çıldırırdım, böyle bir adaletsizlik yok ama sanırım futbolun adaleti de yok zaten.


Alex konusunda Aykut Hoca ile aynı düşünüyorum sanırım. Alex oynayacaksa eğer sağda Mehmet Topuz gibi orta sahaya da yardım edebilecek biri olmalı. Olmalı da bu Mehmet Topuz mu olmalı? Olmuyor hocam. Mehmet orada yapamıyor, dün sahanın en kötüsüydü sanırım..


Golden sonra kontrol tamamen Fenerbahçe'ye geçti. Bu sıralarda ben de bolca Niang seyretmeye başladım.

Daha önce de dediğim gibi Niang çok kenarlara kaçıyor, bir şekilde burada tek forvet oynamaya alışmalı. Ne zaman ki ceza sahası içinde çok zaman geçirdi, o zaman golleri gelmeye başladı.


İlk golünde Okan'ın ortası Gökhan Gönül'e ders olacak nitelikteydi, Niang'ın kafası ise tam bir golcü vuruşuydu. Harika noktaya bıraktı, giderken korktum açıkcası dışarıya çıkacak diye..


İkinci golündeki vuruşu ise yıllardır özlediğimiz vuruş olsa gerek.. Orayı geçiyorum zira beni ilgilendiren nokta golden önce Caner'in yaptığı koşu ve attığı mükemmel pas. Savunma bilgisi biraz daha gelişirse Santos'u bu şekilde orada görmektense Caner'i tercih ederim.


Maçın kalan kısmı Manisa'nın direncini gösterme ve Fenerbahçe'nin artık galibiyeti bekleme dakikaları oldu. Manisa'nın attığı gol ise izleyenler için bir keyif olabilir ama benim için hiç iyi olmadı. Takım üç haftada tam beş gol yedi. Bu rakam çok fazla, acilen takım savunması gelişmeli..


Oyuncu Değerlendirmeleri



Manisaspor'dan başlıyayım çünkü o kadar kısa süre izledim ki maçı takımımdan başkasını izleme, odaklanma fırsatım olmadı. O kısa sürede gözüme çarpan tek isimse geçen senelerden de tanıdığım Nizo oldu. Kumaşı iyi ama sanki erkenden Türkiye'ye gelmenin verdiği dezavantajları yaşıyor. Oyun tarzı Emre'ye çok benziyor zaten numarası da beş. Sanırım kendine örnek alıyor olabilir.


Caner savunmayı çok iyi bilmiyor, bu belli ama Santos kadar isteksiz değil kesinlikle. Bilica bu takımın oyuncusu değil daha fazla şey yazmak istemiyorum. Lugano konusunda yukarıda yazdım, şu sıralar istediğimiz seviyede değil..


Okan'a ayrı bir parantez açmak lazım. Adam eksiltiyor, hızlı, çevik, pas trafiğini harika yapıyor ve en önemlisi harika orta kesiyor. Savunması da bana hiç zayıf gelmedi açıkcası, yaptığı bi kaç ters kademe vardı ki O'nun yaşındakilere ders olarak gösterilir.


Mehmet Topuz bildiğimiz Mehmet işte.. Bu kadar etksiz olmamalı son noktalarda, bu şekilde devam ederse formayı kaptırır. Cristian ve Emre hakkında o kadar çok şey yazdım ki bundan sonra çok özel bir durum olmadığında bahsetmeyeceğim. Stoch ise izlediğim kısımda çok etksizdi, sanırım Avrupa'dan elenmemiz O'nu çok fena vurmuş. Doğaldır, ne umdu ne buldu..


Dia çok hızlı ve çok sağlam bir oyuncu. Sanırım takımızdaki en hızlı oyuncu. İnanılmaz kaptırıyor kanattan. Düzenli oynamaya başlarsa beklemediğimiz katkılar verebilir, dikkat etmekte fayda var.


Alex ne yaptı? Dün golleri kasetten çıkarıp birine izletsen, ''Bu adam niye oynuyor hala?'' tepkisini alabilirsin ama Alex bir gol bir de asist yaptırdı. Hem de öyle anlarda yaptı ki bunları tam takımın bunalıma girebileceği, geçen haftanın sendromuna düşebileceği dakikalarda yaptı. O'nsuz kadro yazmak hala daha çok zor, ne yapacağız bilmiyorum..


Ve sonunda Niang! Yaptığı gol vuruşları gerçekten enfesti. Çok daha fazla ceza sahasında durursa ve biz de gerektiği gibi çoğalabilirsek Niang bu sene harikalar yaratabilir. O'nu, mücadelesini, azmini izlemek büyük zevk.


Fenerbahçe iyi yolda, bazı taraftarlar görmek isteme de iyi yolda. Avrupa'dan elenmemiz tam bir rezalet ama futbol olarak dönem dönem umut veriyor. Süreklilik sağlanabilirse ben takımdan ümitliyim. Bu sene adına konuşmuyorum zaten önümüzde sadece iki kupa kaldı. Ben sezon başı yazılarımda da bahsettim, benim bakışım bu seneye değil, geleceğe.


Görüşmek üzere.

http://www.sarilacicubuklu.com/forum/index.php?topic=7964.msg131041#msg131041

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder